ÖLMEDEN EVVEL ÖLÜNÜZ HADİSİ ŞERİF
Canibim.Com

ÖLMEDEN EVVEL ÖLÜNÜZ HADİSİ ŞERİF - Canibim.Com

                                                  ÖLMEDEN EVVEL ÖLÜNÜZ HADİSİ

 Peygamberimiz Sallâllahü Aleyhi ve Sellem Hazretleri, hutbesinde şöyle buyurdu:

-Ne bahtlıdır o kişi ki, kendi kusurunu görür, halkın ayıbını gözetmez.Helâlden nafaka verir, ilim ehli ile oturur, kendi nefsini hor tutar, halka güzel muamele eyler.Dilini kötü sözden saklar.

 İbni Abbas(R.Anh), Resûl Sallâllahü Aleyhi ve Sellem Hazretlerin’den şöyle nakleder:

-Resûl Sallâllahü Aleyhi ve Sellem Hazretleri dedi ki:Ahiret’i terk eyleyip, dünyaya kendinizi vermeyin.İbadeti bırakıp nefsinize  uymayın.İmanınızı günah ile örtmeyin.Nefsinizi hesaba vurulmazdan önce hesaba vurun.Azap olunmazdan önce hidayete gelin.

 Resûl Sallâllahü Aleyhi ve Sellem Hazretleri yine dedi ki:

-Dünyanın örneği, bir ağaç gölgesinde biraz dinlenmek için oturan bir atlı kişiye benzer.Dinlendikten sonra yine atına binip gider.O kişi bir saatte ne kadar rahat etmiş olacaktır.

 Nakledilmiştir ki, bir gün ulemâdan bir kimse Hazret-i Resûl-i Ekrem Sallâllahü Aleyhi ve Sellem’e düş’ünde görmüştü.Ona:

-Yâ Resûlâllah!dedi.Siz buyurdunuz ki:HÛD Sûresi benim saçımı ağarttı.

 O zaman Resûl Sallâllahü Aleyhi ve Sellem Hazretleri şöyle dedi:Hak Celle ve Alâ Hazretleri:

FESTEKIM KEMÂ ÜMİRTE VE MEN TÂBE MAAKE VELÂ TATGAV İNNEHÜ BİMÂ TA’MELÛNE BASİR (Hûd Sûresi, Âyet:112)

 (Sen emrolunduğu gibi, yanında tövbe edenlerle dosdoğru yolda yürü.Taşkın olmayın.Allah, yaptıklarınızın hepsini tamamiyle görür.) diye buyuruyor.Sen Cennet ehlinin nişanlarını işittinse, bilmek gerektir ki istikamet, doğruluk olmayınca bu sıfatları elde edemezsin.İstikamet de bütün âzanın şeriat üzere sâbit olmasıdır.

 Resûl Sallâllahü Aleyhi ve Sellem Hazretleri devamla dedi ki:

-Sizin gönlünüz müstakîm, doğru olmayınca imanınız da doğru, müstakim olmaz.Diliniz müstakim olmayınca da gönlünüz müstakim olmaz.Ameliniz müstakim olmayınca da diliniz müstakim olmaz.

Ben(Abdullah) o zaman sordum:

-Yâ Resûlâllah, istikametin nişanı nedir?

Resûlâllah Sallâllahü Aleyhi ve Sellem Hazretleri dedi ki:

-Dârülgurur’dan (gurur dünyasından) el çekmektir.Dârul Huld(Âhiret Dünyası) için ve ölüm gelmezden önce ölüm için hazırlık görmektir.

Sonra da Resûl Sallâllahü Aleyhi ve Sellem Hazretleri şu âyeti okudu:

FEVEYLÜN LİLKASİYETİ KULÛBUHUM MİN ZİKRİLLÂHİ ULÂİKE FÎ DALÂLİN MUBİN(Zümme Sûresi, Âyet:23)

(Vay, Allah’ın, o zikrini terk eden sapıklara ki kalbleri kaskatıdır.Onlar apaçık bir sapıklık içindedir.)

 Nakildir ki, o korkudan ötürüdür ki Ebû Bekir(R.Anh) havada uçan bir bölük kuşu görünce:

-Ne olaydı, ben de bu kuşlardan olaydım!dedi.Keşke Adem oğlu olmayaydım.

Hazret-i Ömer, Kur’an okuduğu zaman korkudan düşer, aklı başından giderdi.Ve:

-Ne olaydı ben bir kerpiç olaydım, yabanda yatıp kalaydım.Kimse beni almayaydı, derdi.

 Hazret-i Ömer’in yüzünde gözlerinin yaşından iki kara yol belirmişti ve oradan gözyaşı akardı.

 Hazret-i Osman (R.Anh) derdi ki:

-Ne olaydı, ben öleydim de yeniden yaratılmayaydım, öyle kalaydım.

 Hazret-i Ali(K.V) de:

-Ne olaydı, beni anacığım doğurmayaydı!derdi.O zaman Hazret-i Muhammed Sallâllahü Aleyhi ve Sellem Hazretleri de:

-Yâ leyte Rabba Muhammeden lem yahlûk Muhammeden

 Yâni, Muhammed’in Rabbi de Muhammed’i yaratmayaydı!derdi.

 Bu türlü korkmak, âlimlerin halidir.Nitekim Hak Sübhanehu ve Teâlâ şöyle buyurur:

 İNNEMÂ YAHŞALLAHE MİN İBÂDİHİL ULEMÂÜ İNNELLAHE AZIZÜN GAFÜR (Fâtır Sûresi, Âyet:28)

(Allah’tan kulları içinde ancak âlimler, bilgisi olanlar korkar.Hak Teâlâ yegâne Aziz ve Gafûrdur.)

 İşte bu sebepten ötürü  Nebîlerin en faziletlileri ve âlimlerin en âlimleri dünya lezzetinden el çekip dururlardı.

 Bilmek gerektir ki, kişinin âkıbetinin hayırlı olduğu, Hak Celle ve Alâ Hazretlerine iman getirip ve Resûl Sallâllahü Aleyhi ve Sellem Hazretlerine  bağlı kalmakla olur.Hem de bir kişinin âkıbetinin hayır olmadığı iki nesnedendir.

Birisi:Dünyayı sevdiğinden önceden imanı zayıftır.Şeytan ona şüpheler gösterir.O inançla imanı zayıflar.

İkincisi:Bâtıl inanışı vardır.Ölüm titremeleri(Sekerât’ül Mevt) gelse ona şüpheler de gelir.O sebepten imanı zayıflar.Eğer:

-Kurtuluşu ne ile olur?diye sorulursa cevabı şudur:Hak Teâlâ Hazretleri şöyle buyurur:

VE LEV LÂ FADLULLAHİ ALEYKÜM VE RAHMETÜHÜ MÂZEKÂ’ MİNKÜM  MİN EHADİN EBEDÂ (Nûr Sûresi, Âyet:21)

(Eğer üzerinizde Allah’ın fazlı ve rahmeti olmasaydı, içinizden hiçbiri asla pâk olmazdı.)

 

 Lâkin zâhir sebebi  üçtür.Birincisi:Ergin akıldır.İkincisi:Faydalı bilim ve ilimdir.Üçüncüsü de:tam marifet(Tüm bilgi)dir.Ama akıl asıl nurdur.İnsan eşyanın hakikatini, gerçeğini akılla idrâk eder, anlar.Fakat faydalı bilim de odur ki, Hak Celle ve Alâ Hazretlerine gitmenin yolunu bilir.Çünkü Hak Teâlâ Hazretlerine kişi, ilim ile yakın olur.Eğer bilgi olmasa amel olmaz.

 Ama tamam marifet de şudur ki, gönül sınırından Melekût, Ahiret âlemine bir kapı açılır.O marifetten gerçek iman da belirli bir açılma ortaya çıkar.O kişi gizli küfürden kurtulur.Gizli küfür, saklı kâfirlik te Kıyamet Günü’ne inanışın zayıf olması demektir.Kemalince itikat ise, hasis dünyanın lezzetlerinden kesilip bâki âlemin, Âhiret’in lezzetleriyle meşgul olmaktır.Çünkü Hak Sübhânehu ve Teâlâ Hazretleri kullarını abes, faydasız, boş yere yaratmadı.Belki, ibadet için yarattı.Hem de mârifet için Allah’ın BİR’liği için yarattı.Nitekim Hak Celle ve Alâ Hazretleri şöyle buyurur:

 EFEHASİBTÜM ENNEMÂ HALÂKNÂKÜM ABESEN VE ENNEKUM İLEYNÂ LÂ TURCAUN (Mü’minûn Sûresi, Âyet:115)

(Sizi beyhude yere mi yarattığımızı bize dönmeyeceğinizi mi sandınız?)

 Yâni, siz, dünyada boşu boşuna yaratılmadınız.Belki hikmet için yaratıldınız.Böylece bilindi ki Hak Celle ve Alâ Hazretlerinin rızası, kullarının ona ibadet etmesi iledir.

 Bilmek gerektir ki, halkın günaha cür’et etmesi nefsanî lezzettendir.Âhır Zaman’ın alâmetleri, halkın dünyaya düşkün olması ve dini dünyaya harcamasıdır.Evler yaparlar ki padişah evleri gibidir.Çoğunluk bir halk, fasık olur, zâlim olur.İbâdet edenleri riyâ ile ibadet ederler.Ulemâya, din pîrlerine hürmet kılmazlar.Bid’at sahipleri, yâni şeriat hükümlerine  aykırı fikirli olanlar çoğalır.

 Resûl Sallâllahü Aleyhi ve Sellem Hazretleri dedi ki:

-Dünyanın sonunda ibadet ediciler, zâhitler çoğalır.Ama cahildirler.Âlimler de çok olur ama fâsıktırlar.

 Peki öyle zamanda kalbini Allah’a bağlamış erenlerin, fakir ve hakîrlerin, salih kimselerin hali nasıl, nice olur?

 Peygamber Sallâllahü Aleyhi ve Sellem Hazretleri şöyle demiştir:

-Resmî âlimlerin sözleri seni mağrur eylemesin.İsimleri ukalâ olanların sözleri seni onurlandırmasın.O işe yaramaz, kötü bilginler sırmalı, lâtif kaftanlar giyerler.En lezzetli yemekleri yerler.Yüce evlerde otururlar.Sanki Kisrâ(İran şahı), sanki Kayser(Bizans hükümdarı), sanki Padişahtırlar.Onların gibi, âlimlerle birlikte oturulmalı.Belki, öyle âlimlerle oturmalı ki seni şu yedi nesneden çağırmalı, uyarmalıdır.

 Biri: Şüpheden gerçeğe, yakına çağırmalı.

İkincisi: Riyâdan ihlâsa, kalb temizliğine çağırmalı.

Üçüncüsü: Dünyaya maclûb olmayı yasaklamaya çağırmalı.

Dördüncüsü: Kibirden alçak gönüllülüğe çağırmalı.

Beşincisi: Düşmanlıktan muhabbete, sevgiye çağırmalı.

Altıncısı: Cehaletten ilme çağırmalı.

Yedincisi: Baylıktan, Allah rızası için kanaatkârlık yoluna çağırmalı.

 Çünkü böyle âlimler, eğer dünyaya karışmazlarsa, Resûl Sallâllahü Aleyhi ve Sellem Efendimizin emîn, güvenli kimseleridir.

Eğer dünyaya çağırırlarsa onlardan çekinin, kaçının.

Faydalı âlimin benzeri, öyle yanar bir fitildir ki, kendisi yanar tükenir, ama halk ondan aydınlanır.

 Resûl-i Ekrem Sallâllahü Aleyhi ve Sellem Hazretleri buyurdu ki:

-Belki bir zaman gelir ki İslâm’dan halkın üzerinde resmi.Kur’andan ismi kalır, evler mâmur, mescitler harap olur.

 Öyle olunca o kavim, nasıl kurtuluş bulur ki, âlimleri fasıklardır, yargıçları(kadıları) zalimlerdir, hatipleri rint ehlidir, hafızları şarlatan, şeyhleri cahiller ve bid’at ehlidirler.

 Böylece, halkın çoğunluğu bunlar gibi dünyadan gururu duyup şer’en haram edilmiş şeylerle uğraşırlarsa  yazıklar olsun, yazıklar olsun ki, din ilimleri götürüldü.Dünyada ülema ile dünya işi(bir arada) olur mu?

Ama ben, bunların hallerini ayrı ayrı sana bildirdim.Yine de bildireyim.

NOT: Allah Resulü (sav.) dümya hayatını binekli bir yolcunun bir ağaç dibinde biraz dinlenip yoluna devam edene benzetiyor. "Dünyayı ahmaklar imar eder" diyen Allah doslarını unutma ey !... nefis Dünya sevgisini kalbine sokma kalbi karartır diyen Allah doslarını sakın unutma !... ey gönül... Malda yalan mülkte yalan,al birazda sen oyalan ikazı boşuna değil.Akıllı adam Ahirete yatırım yapar kefenden başka götüreceyin yok.Padişahı alem olmak,bir kuru kavga imiş,bir veliye bende olmak cümleden evla imiş.Düşün gereğini yap,geç kalma kervan göçüp gidiyor....unutma ! Kalpler Allahın zikri ile mutmain olur.

              

Tüm MAKALELER