İLMÜLEDÜN- 14 - ŞERİATSIZ TARİKAT OLMAZ
Canibim.Com

İLMÜLEDÜN- 14 - ŞERİATSIZ TARİKAT OLMAZ - Canibim.Com

                                               HAKİKAT EHLİNİN AHVALİ

Hicab ehlinin, yani gafillerin tevhidi ise şirk ile karışıktır.Onlar suret ve sebeplerle örtülüdürler.Hakikat yüz göstermedikçe vehimlerden kurtulmak çok zordur.Mertebelerde yükselmek ilim ve irfan ile beslenerek gönül temizliği kazanmak,Allahın kutretini herşeyde görüp hakikat yoluna devamdır ki, bu evliyaların yolu ve sıfatıdır.

 

İlahi irfan ile bütün gaflet ve cehalet ortadan kalkar.Suret, hakikata perdedir, hakikat sırrına mekan olan gönül kabesini putlardan temizlemek lazımdır.Allahın beyti surette kabe hakikatta gönüldür,kalbdir.Ondan sonra herşey izafidir.


Mevcudat,mahlukat,sonradan olma özü ve esası bulmaya hizmet eden yardımcılardır,gelip geçicidirler.İlahi ilim olan ruh mevcut olmasa hiçbir şey var olamaz.


Kur’an : (İnnema yuridullahe liyeshebi ankümülricsi ehli beyt ve yutahhiriküm tathira ) buyurur.(Ehlibeyt her türlü kirlerden temizlenmiş altın gibi piri paktırlar…) Bu radaki rics kelimesi manevi azab getiren kötü işlerdir.


Selman-ı Farisi evladı arabdan olmayıp Acem olmasına rağmen son derece temiz ruhlu olduğundan ehl-i beyten sayılmıştır. (Hadis:Selman mena ehl-ı beyt)


Aliaba:Ali,Fatıma,Hasan,Hüseyin hazaratıdır.Bir gün Peygamberimiz (sav) siyah bir aba giyip dışarı çıkarak otururken,evvel gelen Hz.Fatıma’yı sonradan gelen Hz.Ali,Hasan ve Hüseyini abaları içine aldılar ve (innema yuridullah) ayetini okudular…Selman-ı Fariside sahip olduğu ruhi temizlik sayesinde ehli beytte dahil oldu.


Bu hal kıyamete kadar gelip geçecek mukaddeslere ölçü olur,iş haşimi v.s. olmak değildir.layık olmaktır.Resullullahın zahiri görüntüsü, beşeri mayası,dini ve şer’i durumu nur’u ilahisi sırrı Muhammedisi, hakikatı insaniye ve hakikatı asliyesi vardı.


Her kim ki bunları kendinde cem ederse,her cihetten ona varis ve hatta onun sülbünden gelmiş gibi olur.Doğru yolu gösteren ekmeller,veliler gibi ki, bunlar veraset sahipleridir.

 

Peygamberimizin ali evladı dört kısımdır:

Birincicisi:Hem surette hemde manada olan halifeleri. (Çeharıyar-ı güzin= ilk dört halife)


İkincisi:Yalnız manada olan velidir,surette belli değildir,hakikatta bilme,görme,duyma sayesinde bu şerefe ermiştir.


Üçüncüsü:Sureta olan ali,evladı akrabasıdır,manevi veraseti yoktur; gelip geçen İslam halifeleri gibi ki bunlar dünyanın küçük nimet ve zevklerine mağlup olarak Hakka teveccüh etmemiş kimselerdir.


Dördüncüsü:Sureta olduğu gibi manadan da birazcık zevk almışlardır.İstidadı kadar zat ile münasebeti vardır.Bunların dereceleri ikinci dereceden aşağı,üçüncü dereceden yüksektir.Kemal ve meziyet sahibi olduğu gibi,ilahi sırdan da hissesi vardır.Bu mertebe “rical” dedikleri yerdir.anlaması keşf ve rusuh sahibine mahsustur.


Peygamberimize uyanlar üstün ahlak ile şeref buldular.Hakka  yaklaşmak için Peygamberimizin sünnetine uyup sözlerini yapmak,hareketlerini örnek almak lazımdır.Sonu Allah sevgisi ve Hakka yakınlıktır.Kur’an (Kul inküntüm tuhibbunallahe fettebiune yuhibbükümüllahe) buyurur.


Resulun suretine uymak sıfatadır,hakikatını bilmek zatadır.Yani Zat makamında Allah ve Peygamber sevgisi birleşti demektir.Bu makam zuhur mahallinden yükseliştir.Onda ikilik yoktur. Artık Resulden (sav)varlık kalkmış,hakikatı kalmıştır.

Tüm MAKALELER