MİT - MOSADIN KARİZMASINI ÇİZDİ
Canibim.Com

MİT - MOSADIN KARİZMASINI ÇİZDİ - Canibim.Com

MİT’in MOSSAD’a attığı büyük gol

 

Cem Küçük

 

Soğuk Savaş döneminde mücadele genelde istihbarat örgütleri üzerinden olurdu. Batı blokunun patronu CIA, Doğu blokunun patronu KGB’ydi. Türkiye Batı bloku içinde yer alırdı. O zamanlar için şöyle denirdi: Batılı istihbarat örgütleri staj yapsın diye elemanlarını Türkiye’ye gönderirler... 


Gerçekten de böyleydi. Türkiye Batı’nın bekçisi gibiydi. CIA, MOSSAD kafasına göre takılırdı. "MİT elemanları aslında CIA’ye çalışır" denirdi. Belki biraz abartıydı ama gerçeklik payı da vardı... 


Dün MİT’in bazı MOSSAD ajanlarını yakalaması yakın tarihin istihbarat alanındaki en önemli hanelerinden biriydi. O haber neydi. Sabah gazetesinden okuyalım:


“MİT'in yürüttüğü operasyon neticesinde çökertilen MOSSAD casusluk şebekesinin özellikle bir hücresi önemli. Bu hücrenin üyeleri, İsrail gizli servisi MOSSAD’ın saha sorumluları ile ağırlıklı olarak yurt dışında irtibat kurdu, görüştü. Bu görüşmelerden sonra İsrail devleti için önem arz eden bilgi ve belgeler istihbari yöntemlerle elde edildi ve istihbarat terminolojisinde 'case officer' adı verilen saha sorumlularına verildi. Bu süreçte FETÖ'nün sıklıkla kullandığı metot olan umuma açık büfe ve ankesörlü telefon yöntemiyle haberleşme sağlandı.


Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan veya yabancı uyruklu öğrencilerle ilgili özel bilgiler para karşılığında MOSSAD'a iletildi. Türkiye'nin, ülkemizdeki İsrail muhalifi Filistinlilere ne tür imkân ve kolaylıklar sağladığına ilişkin de bilgi toplayan şebekenin önemli isimlerinden olan ve aynı zamanda ödemeler konusunda canlı kuryelik de yapan A.B.'nin, 2015'in son aylarında ülkemize giriş yaptığı belirlendi. İlginç olan A.B.'nin Haziran 2021'de Maltepe'de polise kayıp şahıs olarak bildirilmiş olmasıydı.


Kayıp ilanı sayesinde hücrenin dikkat çekmeden çalışması hedeflendi, ancak MİT o sırada zaten takipteydi. MOSSAD'a para karşılığı çalışan A.B., MOSSAD'a bağlı olduğu anlaşılan 307….. numaralı İsrail pasaport hamili saha sorumlusu A.Z. ile irtibat kurdu. A.B.'ye yaptığı casusluk faaliyetleri için bu yıl 10 bin dolarlık ödeme yapıldı. Casusluk şebekesinin bir diğer önemli üyesi R.A.A. da yine hakkında kayıp şahıs ilanı bulunan biriydi. R.A.A., 27-28 Haziran 2021'de Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'e gitti ve burada MOSSAD'ın saha yöneticileri ile görüştü. Bu şahsın da canlı kurye vasıtasıyla elden 1000 ve 1200 ABD Doları teslim aldığı belirlendi. Şebekenin bu hücresinin üçüncü üyesi olan M.A.S. ise MOSSAD'ın talimatıyla iki kez İsviçre'nin Zürih kentine gitti ve burada MOSSAD saha sorumlularıyla görüştü. M.A.S.'nin irtibatta olduğu MOSSAD mensubu da M.C. idi. Diğer iki hücre üyesiyle uyumlu biçimde bu kişi hakkında da kayıp şahıs ilanı verilmişti.”


MOSSAD’a çalışan ve yakalanan ajan sayısı 15 kişiydi. 3’er kişilik 5 gruptu bunlar. MİT’in sıkı takibiyle hepsi 7 Ekim’de tek tek yakalandı. Gerçekten alkışlanması gereken büyük başarı bu. 


Daha önce BAE, Dubai’de Hamas komutanlarından Mahmud El-Mebuh’u öldüren MOSSAD ajanlarını tespit etmiş ama yakalayamamıştı. Türkiye ise kıskıvrak yakaladı. 


Eskiden operasyon toprağı olan Türkiye’nin o hâlinden eser yok artık. Güçlü ve etkili bir Türkiye ve onun istihbarat ağı var. Nasıl artık Libya, Suriye, Katar, Somali gibi ülkelerde varsak ülkemizde de kimseye operasyon çektirmiyoruz. 

Her şeye bahane bulan muhalefet bakalım buna ne diyecek?

----------------------------------------------------------------------------------------

 

Ünlü tarihçiden çarpıcı açıklama: Erdoğan bizim için örnek bir lider

Morityuslu tarihçi Assad Bhuglah, "Morityuslular için Erdoğan kahraman ve ilham veren örnek bir lider" diye konuştu.

Morityuslu tarihçi Assad Bhuglah, "18. ve 19. Yüzyılda Morityus'un Öncü Hint Gemicileri ve Gassy Sobdar" başlıklı yeni kitabında, Osmanlı Devleti ile Morityus Müslümanları arasındaki 156 yıllık ilişkilere de yer verdi.


Bhuglah, kaleme aldığı kitabında, Osmanlı Devleti'nin Hint Okyanusu'ndaki Doğu Afrika ülkesi Morityus'taki Müslümanlarla kurulan ilişkilerin 150 yılı aştığını belirtti.

Sultan Abdulaziz tarafından 1865'te Morityuslu Nazourdine Gassy Sobdar'a (1790-1861) kaftan ve Kur'an-ı Kerim gönderildiğini anlatan Bhuglah, Osmanlı'nın İmam Sobdar'a, Morityus'un dini temsilcisi unvanını verdiğini ve böylece ilişkilerin başladığını kaydetti.


Bhuglah, Osmanlı Devleti ile Morityus Müslümanları arasındaki ilişkiler ve küçük ada ülkesinden Osmanlı Devleti'ne gönderilen yardımlarla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı.


Morityus'da Osmanlı Devleti'ne bağlı ilk temsilcinin yerel halktan İmam Sobdar olduğunu belirten Bhuglah, "Sobdar, bugün El Aksa Camisi olarak bilinen ve 1805'te inşa edilen the Camp des Lascars Camisi'nde imamdı. İmam Sobdar, Sultan Abdulaziz'den imamet kaftanı istedi ve bunun üzerine kendisine 1865'te kaftan ile birlikte Kur'an-ı Kerim gönderilerek Osmanlı'nın Morityus'daki temsilciliği görevi verildi." dedi.


Morityuslu Müslümanlar savaş dönemlerinde Osmanlı Devletine yardım topladı

Tarihte 3 ayrı süreçte Morityus'dan Osmanlı Devleti'ne yardım geldiği bilgisini paylaşan Bhuglah, ilk yardımın 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda yapıldığını ve Morityuslu Müslümanlar tarafından 850 Osmanlı lirasının Londra'daki Osmanlı Sefaretine gönderildiğini anlattı.


Bhuglah, şöyle devam etti:

"Morityus Müslümanları ikinci olarak Hicaz Demiryolu yapımı sırasında maddi olarak Osmanlı Devleti'ne yardım yaparken son yardım ise İtalya ile olan Trablusgarp Savaşı sonrasında 1913'te yapıldı. 28 Aralık 1913'te Port Louis Tiyatrosu'nda bir araya gelen Morityuslu Müslümanlar Türk-İtalyan savaşından etkilenen kadın ve yetimler için yardım topladı ve toplanan miktar Türk Kızılayına gönderildi."


Osmanlı Devleti tarafından Güney Afrika'ya gönderilen Ebubekir Efendi'nin Morityus ve Mozambik'i ziyaret ettiği bilgisini paylaşan Bhuglah, Ebubekir Efendi'nin buralardaki Müslümanların durumu ve hayatlarıyla ilgili İstanbul'u bilgilendirdiğini söyledi.


Morityus'a temsilci atanması sonrası tüm camilerde Osmanlı Devleti adında bayrak çekilmesinin bir gelenek olduğunu dile getiren Bhuglah, cuma günleri de imamlar tarafından Osmanlı sultanlarının sağlık ve refahı için dua edildiğini kaydetti.


Osmanlı Devleti'nin 16. asırdan itibaren üç nedenden dolayı Morityus'un bulunduğu Hint Okyanusu'na yöneldiğine işaret eden Bhuglah, "İlk olarak Osmanlılar 1498'de Vasco da Gama ile Portekizlerin eline geçen Baharat Yolu'nun hakimiyetini almak istediler. İkinci olarak ise Mekke ve Medine'nin işgalden korunmasını sağlamak için Portekizlileri Kızıldeniz ve Cidde bölgesinden uzaklaştırmayı amaçladılar. Son olarak ise Osmanlılar, Hac yolunun güvenliğini sağlamak istediler." ifadelerini kullandı.


Osmanlı Devleti'nin kültürel anlamda Morityuslu Müslümanları etkilediğini anlatan Bhuglah, Morityuslu Müslümanların Osmanlı tarzı koyu kırmızı fes giydiklerine dikkati çekti.

Bhuglah, "Benim babam Türk fesini özel günlerde gururla kullanırdı ve bugün ben de bayramlarda fesimi takarım." dedi.


"Morityuslular için Erdoğan kahraman ve ilham veren örnek bir lider"

Türkiye'nin Morityus'da Büyükelçiliği bulunmasa da başkent Port Louis'de Türkiye'nin bir Fahri Başkonsolosluğu faaliyet gösteriyor.


Türkiye'nin Morityus ile dış ticaret hacmi 2019'da 76,5 milyon dolar olurken Türkiye Bursları kapsamında da 1992'den beri 54 Morityuslu öğrenciye burs sağlandı.


Bhuglah, "Birçok Morityuslu, İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde yaptığı ziyaret nedeniyle Recep Tayyip Erdoğan'ı iyi bir şekilde anıyor. Morityuslular için Erdoğan kahraman ve ilham veren örnek bir lider." dedi.


Türkiye'nin, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla modern bir devlet olduğunun, ekonomik ve ticari potansiyeliyle de zengin bir ülke olduğunun altını çizen Bhuglah, "Türkiye'yi ben de birçok kez ziyaret ettim. Türkiye, yüksek kaliteli ürünleri uygun fiyata bulabileceğiniz bir ülke ve Morityuslular için turistik bir merkez." ifadelerini kullandı.


Cape Town Üniversitesi Afrika Çalışmaları öğretim görevlisi ve aynı zamanda "Güney Afrika'da Osmanlı İzleri" kitabının yazarı Dr. Halim Gençoğlu da Türkiye ile Sahra Altı Afrika arasındaki ilişkilerde Assad Bhuglah gibi tarihçi ve araştırmacıların çok önemli bir rolü olduğunun altını çizdi.


Gençoğlu, "Çünkü bu şahsiyetler ulaştıkları eski aile arşivleriyle tarihi çalışmalar ortaya koymakla kalmayıp Türkiye'nin Afrika ile olan ilişkilerinde anahtar rol oynamaktadırlar." dedi.


Morityuslu tarihçi Bhuglah'ın kitabında anlattığı İmam Sobdar'ın Hint kökenli bir Müslüman anne-babanın oğlu olarak 1835'te dünyaya geldiğini belirten Gençoğlu, 1860'lara gelindiğinde İmam Sobdar'ın İstanbul hükümetiyle yazışarak Osmanlı hilafeti ile münasebetler kurduğunu aktardı.


Gençoğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye'den çok uzaklarda fakat insanı ve tarihiyle bize yakın olan Moritus Cumhuriyeti'nde son zamanlarda önemli tarihi çalışmalar yapılıyor. Morityus'un Kuzey bölgesinin Lascar şehrinde 2018 yılında bazı Osmanlı mezarlarının bulunması ile yerli tarihçiler arasında Türkiye'ye karşı özel bir ilgi oluşmaya başladı. Bunlardan hayatı kitap olan ve 19. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin iltifatına mazhar olan Morituslu alim Sobdar, iki ülke arasındaki münasebetlerde tarihi bir rol oynamıştı."

Tüm GÜNCEL MESELELER